Başlangıç
‘Yeryüzüne fırlatılmış her öksüz -uğrunda bir ömür harcamaya hazır- kendisini beklediğine inandığı kutlu bir yol için yanıp tutuşur. Ancak ve ancak nihai sonda bir fikir, bir amaç veyahut bir can tarafından karşılanacağı ideali yolculuğu gerçek kılar ve sonunda yolcu yaratılmış tüm gözlerde, sayısız ufuklarda kabul görür çünkü gerçek kutsaldır. Çek kılıcını o halde cesur savaşçı. Metanetten döv ruhunu. İçine gir mağlubiyet damarlarının. Adım adım yüksel bilgeliğin merdivenlerinden. Kucakla engin karanlığı. Ve Korkma! Ölüm bile senin dostundur…’ Aslında bugün için şiddetli rüzgâr bekleniyordu, dolayısıyla dün yola çıkacaklardı ancak yolculuk günü evde bitmeyen bir sessizlik hâkim olduğunda geç kalmış fırtına gibi suskunluk dünü bugüne bağladı. Aracı Namina kullanıyordu. Torunu ise arka koltuğun diğer köşesinde bağdaş kurmuş çenesine yuva ettiği dirseğinden dışarıda akan manzarayı izliyor, tepeden baktığı irili ufaklı gökdelen çatılarını sayıyordu. Namina başının arkasındaki as...