Karanlıktan Fısıltılar


 Umudum uzaklara erişebilmek, amacımı öğrenebilmekti. Kaçtım ve doğduğum yerde denize baktım. Denizin ötesine giderek amacımı anlayabileceğimi biliyordum. Balıkçının sandalını aldım ve ufka doğru gittim. Zamana karşı bağışıklığım vardı sanki. Geceler, gündüzler birbirine karışmıştı. Sakin olan deniz bir çukur oluşturdu. İçine doğru hızla çekildim. Durmaksızın yağmurun yağdığı bir gökyüzünün altında uyandım. Bu karanlık havayı meşaleler aydınlattı. Beni kumdan bir halıdan izledi kaderim. Bilginin kütüphanesine varmıştım sonunda. Aradığım amaç bilmekti. Orada anladım anlam veremediğim hayatımın anlamını. Bulutların arasında, bir sisin içinde değildi artık hayatım. Gören gözlerin kaybolduğu, körlüğün bakışlarının geleceğe dönüştüğü aynama bakıyordum artık. Bilgi benim hazinem olmuştu. Okyanusun kadim kütüphanesi beni kabul etmişti. Orada olmayı hak eden ilk kişiydim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

(oh my) Eve

Başlangıç

Neden