Zamansız

Her şey bu gece gerçekleşecek... Bekle...

Olağandışı bir hareketlilik vardı çivit mavisi gökyüzünde. Bu telaşı evrenin, bana zamanı anlatıyor küçük dostum.  Kum saati misali, tıpkı senin gibi o da ne kadar telaşlı olmalı şimdi. Samanyolunun ışıltıları, keşke onları görebilseydin, ilk kez buraya senin için toplandılar oysa. Bir kez olsun burada olmanı dilerdim. O, malum bitmek tükenmek bilmeyen cesaretinle koşuyor olurdun kalıbımı basarım. Acımasız bir müzik yükseliyor yattığın yerden, görebiliyorum. Sanırım hazırsın… Hep hazırdın. Sanki bu müziğe kulak kabartanlar bizi izlemek için tüm geçmişin sıralarını doldurmuşlar. Geleceğin şarkıları çoktan mırıldanırken çardağından, ikimiz gülüyor olacağız zamana, dimdik. Bir -güm- sesi… Sonra bir tane daha -güm-. Gizemini koruyan o anda neyin yaklaştığını ben bile bilemem. -Güm- haşmetli boynuzlarını güney ışıklarına çevirmiş ay gözlerini kapatırken duydum onu. -Güm- Bir ses, ama değil, sesten farklı, ama duyuyordum. Sen değildin, ama tanıyordum. Zifiri karanlıkta onu görmüyor olmama rağmen, gözlerimle onu takip ediyordum. Yumuşak tınılar döküldü gövdelerden, bir gölge içinde ışık gördüm o an ya da tam tersi… Parlayan bir hiçliğin içinde hareketin zarifliği ışıltıların benden irkilerek yaprakların üzerinden atlamasına sebep olmuştu. Seni orada izlerken, o beni bulmuştu. Gözlerini aç Rye. O yanımda, bak ona, gülümsüyor. Tıpkı ecemi andıran çehreye sahip bir nur gibi masumdu. Söylemek istediklerini zaten biliyor, çoktan söyledin ona. Bak ona. Gülümsüyor… Hala gülümsüyor ama neden onu yanına aldın? Bana “Ormanın Hanımı” deme. Sana ihtiyacım var. Biliyorsun. Gerçekten emin misin? Sen çoktan cevabını vermişsin. Onun gözlerinde kaderin Rye. Benimle gelmeni isterdim. Benim yerim burası hanımım. Burası tek. Her basamağın sesi yankılanıyor müziği kırarak. Kaçıncı gelişiydi? Bir anda kararıverdi gökyüzü, ağaçların fısıltıları geçmişti. Ilık bir bahar akşamı tüyleri diken diken yapacakmış, diş geçirecekmiş gibi soğudu. İşte gökyüzü sakinleşmiş, müzik durmuş, sen uyuyordun. Ne de güzeldin gece...